GEZDİM GÖRDÜM ÇEKTİM YAZDIM: BODRUM

Bodruma ilk gittiğim zamanı hatırlıyorum. Eylül ayının ortası olmasına rağmen Bodrum’un merkezindeki kalabalıktan başım dönmüştü. Yaz ortasında nasıl olduğunu siz hayal edin. Bodrum’un merkezinde oturan bir tanıdığa gitmeyeceksiniz ve kalabalıktan hoşlanmıyorsanız, Bodrumun merkezinde çok vakit geçirmeye gerek yok. (Eğer kalabalığı, gürültülü gece hayatını seviyorsanız o başka) Bodrum benim gördüğüm kadarıyla diğer deniz tatili mekanlarına göre oldukça pahalıdır. Gitmeden önce bu bilgi, plan yapmak için çok işinize yarayacak. Benden söylemesi. Bodrum’a gelince mutlaka Bodrum Kalesini görmelisiniz. Şimdiden söyleyeyim yarım saatte gezip çıkacağınız bir yer değil. Bana göre en azından yarım gününüzü burada geçirmelisiniz, Hakkını vermek için.

Bodrum merkeze yakın, gidilecek bir dolu güzel ve sakin yerler vardır. Fakat ben size mutlaka gidilmesi gereken küçücük, şirince bir yerden bahsedeceğim. Gümüşlük.

Şu tarihte Gümüşlük sanat kampında diye çokça gazete ilanı görmüşsünüzdür. Küçük bir sanat merkezi sanki. Sanatkârlar sokağında gezerken, kahvesinde otururken lezzetli meyhanelerinde balığınızı ve mezelerinizi yerken her yer çok tanıdık gelir. Birazdan sevdiğiniz ve uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaş sokağın kenarından çıkıverecekmiş gibi bir havası vardır. Tabi bir de televizyondan, sinemadan tiyatrodan aşina olduğunuz yüzleri de görebilirsiniz.