22 Mayıs 2014 Perşembe

Uzun zamandır aklımda olan bu projeyi sanatta yeterlik programında Grafik Tasarım dersi kapsamında Yrd. Doç. Ülkü Gezer hocamın yönlendirmesi ile hayata geçireceğim için mutluyum. Türkiye'nin tanıtımını yapma fikri dersin kapsamında oluştu. Benim düşündüğüm daha çok gezip gördüğüm (Türkiye'de veya yurtdışında) yerleri arkadaşlarım dışında başkalarıyla da paylaşmaktı. Fakat dersin içeriği beni daha lokal düşünmeye zorladı.


 Elbette Türkiye’nin tam ve donanımlı bir tanıtımı yapmak tek başına bir blogla imkansızdır. Ben sizinle neleri paylaşacağım konusu ise şöyledir. Gezip gördüğüm yerleri her şeyiyle paylaşmak blog ruhunu aykırı dolayısıyla ben daha çok tarihi yerler ve gezintilerim esnasında hoşlandığım mekanlar ve lezzetler üzerine yazıp çektiğim fotoğrafları sizinle paylaşacağım.

Bu blogda gezdim, gördüm, çektim, yazdım adlı dört ayrı buton göreceksiniz. Gezdim butonuna bastığınızda Türkiye’nin büyük şehirlerinden küçük kasabalarına kadar gezdiğim, beğendiğim veya eleştirdiğim yerlere dair küçük notlar okuyup,  fotoğraflar göreceksiniz. Gördüm butonunda fikirlerine değer verdiğim insanların Türkiye ile ilgili yazdıkları yazılar veya görselleri sizinle paylaşacağım. Bu insanlar ilk örneğimde olduğu gibi bazen çok eskilere de dayanacak bazen de daha yakın zamanlardan olabilir. Çektim butonunda sadece fotoğraf göreceksiniz, Gezdim kısmında az sayıda fotoğraf olduğunu düşünürseniz Çektim kısmından konularla ilgili fotoğraflara bakabilirsiniz. Yazdım butonunda ise gezintiler esnasında başımdan geçen kendimce ilginç olayları ve tanıştığım insanları sizinle paylaşacağım.




                                          Fotoğraf:1


                                          Fotoğraf:2
İstanbul benim yaşadığım şehir olduğu için sıklıkla bu sayfalarda İstanbul'la ilgili  yeni yerler, yeni keşifler göreceksiniz. Türkiye'nin tanıtımı derken İstanbul'la başlamak çok klişe belki, ama düşününce doğrusu bu gibi geliyor. Çektim sayfasının ilk fotoğrafları da İstanbul'la ilgili olacak. Bu fotoğraflar çok da uzak olmayan bir zamanda 2013'ün sonlarına doğru çekilmiştir. İstanbul genellikle bulutlu havaların şehridir. Bu fotoğraflar da yağmur sonrası çekilmiş ve hiçbir ışık müdahalesi olmadan sizlere sunulmuştur. (Fotoğraf 1-2)